top of page
ÜMİTLİYİZ DERGİSİ (3).jpg

BİR KEDİ HİKAYESİ

  • 27 Şub
  • 3 dakikada okunur

Hepinize merhaba, ben Abuzer. Ümitköy Anadolu Lisesi’nin ünlü kedisi Abuzer. Okulumda ünlü bir kedi arkadaşım daha var, ismi: Cafer. Kendisini çok severim ama bazen anlaşamadığımız anlar da oluyor. Her neyse şimdi size okulda geçirdiğim bir günü anlatmak istiyorum.

Öncelikle okulda yapmayı sevdiğim şeylerden biri uyumak. Gerçekten her yerde her şekilde uyuyabilirim. O gün, 15 Aralık Cuma günü de güzel bir uykunun ardından karnımın guruldamasıyla uyandım. Arkadaşım Cafer ile birlikte yatmıştık ama uyandığımda yanımda yoktu. “Herhalde onun da karnı acıkmış.” diye düşündüm. Biraz daha uzanmak istedim ama karnım o kadar açtı ki artık kalkıp yemek yemeliydim. Uzandığım banktan kalktım ve okul binasına doğru yürümeye başladım. Yürürken aklıma önce yemekhaneye inmek geldi. Beni yemekhaneye almayabilirlerdi ama denemekten zarar gelmezdi. Yemekhaneye görevliler almasa bile en azından öğrenciler beni doyururdu. Okula girdim ve o anda hayalini kurduğum şey oldu. Elinde mama poşeti olan bir kız öğrenci gördüm. ‘’Abuzer’’ diye seslendi, beni yanına çağırdı. O kadar mutlu oldum ki tam kızın yanına koşarken bir erkek öğrenci beni kucakladı. Ne olduğunu anlayamadım. Çocuğun kucağından atlamak istesem de atlayamadım. Beni öyle bir sarmıştı ki hareket bile edemedim.

Sınıflardan birine getirdi. Burası çok tanıdıktı. Aslında beni kucaklayan öğrenci de çok tanıdıktı. Şimdi hatırladım burası 10\F idi. Dersleri yine matematikti galiba. “Nereden anladın?” diye sormayın. Benimle matematik dersi işlemeye bayılıyorlar. Onlara soru çözmelerinde fazlasıyla yardımım dokunuyor. Eh ne de olsa matematiğimin iyi olduğu doğrudur. İki artı iki beş, mesela bunu biliyorum. Neyse beni yine favori yerim olan dolaplarının üstüne koydular. Öğretmenleri geldi, ödevlerini yaptılar mı yapmadılar mı diye kontrol etmeye başladı. Sezen Hoca ödevini yapanlara artı,  yapmayanlara eksi verdi. Anlamadığım bir şekilde kontrol sırası bana gelmişti. Öğretmende tembelliği hiç affetmeyen bir bakış vardı. Listeye benim de adımı yazmışlar. Bir de duydum ki iki tane eksim varmış.’’ Hocam ben her derse katılıyorum nasıl iki eksim olur? Yani bazen uyuyor olabilirim ama gerçekten katılıyorum.’’ desem de bir faydası yoktu. Off! Bu eksilerimi düzeltmem lazım. Malum notlar önemli. Ödevler kontrol edildi. Sonra derse geçtiler. Ders dinlerken o kadar çok uykum geldi ki uyuyakalmışım. Arada yanımdan geçen ve geçerken de ’’Dinliyorsunuz beni değil mi’’ diyen öğretmenin sesini duyuyordum tabii.  Abuzer, bir eksi daha yolda. Neyse teneffüs zili çaldı beni de artık dolapların üstünden indirdiler.

Teneffüste bir anda kapı açıldı ve içeri elinde mama poşeti olan kız öğrenci geldi. Mutluluktan gözlerimin parladı. Hemen mamayı yemeye koyuldum. Karnımı güzelce doyurdum ve mamayı getiren kedisever öğrenciye teşekkür amaçlı onun bacaklarının etrafında dolandım. O da teşekkür ettiğimi inşallah anlamıştır. O sırada ders zili çaldı. Bu son dersti sanırım. Ben de ders başlayana kadar sınıfta, sıraların etrafında gezmeye başladım. Öğretmen geldi, derse başladılar. Ben hala sınıfta dolaşmaya devam ediyordum. Sonra en arka sıradaki öğrencinin yanına oturmak istedim. Tam sıraya zıpladığım anda kız ‘’Gelme!’’ diye bağırıp masanın tepesine çıkmasın mı? Hatta kendi sırasından atlayıp bir anda ön sıraya geçti. Neye uğradığımı şaşırdım. Niyetim onu korkutmak değildi ama ondan daha çok ben korkmuştum. Sonra beni tekrar yerime, dolapların üstüne koydular.  Burada canım sıkılsa da atlayamam, yükseklik korkum var. Biri beni alana kadar kuzu gibi beklemeliyim. Sonra ders işlemeye geçtiler. ‘’Bu ders uyumayacaksın Abuzer’’ dedim kendi kendime. Beni her fırsatta kucaklayan çocuk, derste de benimle uğraşıp durdu. Bir taraftan da soruları çözüyordu. Aslında hoşuma da gidiyor hem seviyorlar hem uğraşıyorlar. Ama severken sürekli şaşı deyip duruyorlar. Çok sinirleniyorum. Ben şaşı falan değilim.

Neyse artık çıkış zili çaldı beni de dolabın üstünden kucaklayıp indirdiler. Sınıftan çıktım Cafer’i aramaya başladım. Şaşı mıyım, değil miyim ona soracaktım. Onu dışarıda merdivenlerin yanındaki çalıların arasında buldum. Sanki saklanıyor gibiydi ve korkmuş görünüyordu. Ne olduğunu sordum. Bir kızın onu yakalamaya çalıştığını o yüzden kaçıp buraya saklandığını söyledi. Hatta kız yakalamaya çalışırken düşmüş. Epeyce bir güldük. Çalıların oradan indik balkondaki bankta oturduk. Sonra aklıma Cafer’e soracağım şey geldi. Döndüm.’’ Cafer!’’ dedim. ’’Sence ben şaşı mıyım?’’  Cafer gerinip duruyor soruma cevap vermiyordu. Sonra yanımda camdan çıkış kapısının olduğunu fark ettim. Cama döndüm. Cafer bir bana baktı sonra bir de cama baktı. Tam bir şey diyeceği sırada. ‘'Cafer eğer bir şey diyecek olursan sana pati atarım.’’ dedim. Ben şaşı falan değilim.

Ela Ecem TOPAL

Görkem İrem TOPAL




ree

ree

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
BAĞIMSIZLIK ATEŞİ

Cebren ve hileyle vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış, yurdun dört bir yanı...

 
 
 
İNSANLAR NEDEN BU KADAR MUTSUZ?

Üstümüze gelen duvarlardan kaçıp kendimizi dışarıya attığımızda bizi karşılayan şey sinirli yürüyüşleriyle ve yargılayıcı bakışlarıyla...

 
 
 

1 Comment

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Unknown member
Mar 01
Rated 5 out of 5 stars.

😽

Like
bottom of page