top of page
Yazılarımız
27 Aralık: Güneşin Ankara Ufuklarına Doğduğu Gün
27 Aralık 1919… Türk milletinin makûs talihine meydan okuyan bir sabah... Gri bozkırın ortasında ve soğuğun en derinlere kadar hissedildiği bir kış gününde, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları Ankara’ya girdiler. O gün, sadece bir yolculuğun sonu değil; bir milletin yeniden doğuşunun başlangıcıydı. Çünkü Ankara, o günden itibaren artık sadece bir şehir değil, Türk milletinin yeniden dirilişinin sembolü, millî iradenin kalesi olarak tarihe geçecekti. Mustafa Kemal Paş
-
4 gün önce2 dakikada okunur
ESKİ TÜRK DEVLETLERİNDE İNANCIN GÜNLÜK HAYATA YANSIMASI
Din, bir milletin yaşam tarzını etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle bir kültürü incelerken o toplumun dini özelliklerine de bakılması gerekir. Geçmiş yıllarda Türk medeniyetleri başta şamanizm ile birlikte kendi inanç sistemlerine inanmıştır. Türklerin inanç sistemleri; bulundukları boy, toplumsal yapı değişikliği gibi nedenler ile bazı farklılıklar göstermiştir bu yüzden tek bir Türk dini olduğundan bahsedemeyiz. Fakat çoğunluk olarak şamanizm, Gök Tengricili
-
21 Ara3 dakikada okunur
TÜRKÇEMİZİN ZENGİNLİKLERİ: YÖRESEL SÖZCÜKLER
Tarih boyunca Anadolu birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu yüzden Anadolu’nun her bölgesinde farklı kültürler egemendir. Hatta bu farklılıkları aynı bölgedeki farklı şehirlerde bile görebiliriz. Örneğin Ege Bölgesi’nde bulunan İzmir ile Afyonkarahisar birbirinden farklı geleneksel adetlere sahiptir ya da Ankara ile Sivas, İç Anadolu’da olmasına rağmen kültürel açıdan farklılıklar gösterir. Buradan yola çıkarak farklı kültürlerin etkin olduğu şehirlerde aynı anlama gel
-
18 Ara3 dakikada okunur
DOPAMİN VE İNSANIN DENGESİZ İLİŞKİSİ
Çoğumuz dopamini sadece haz veren bir molekül veya vücudumuzda eğlenmemizi sağlayan “herhangi bir şey” olarak tanımlarız. Ancak dopamin, tek başına bile ansiklopedi uzunluğunda bilgi yazılacak bir nörotransmitterdir. Bu kelime bilgiyi diğer bölümlere aktaran molekül anlamına gelir. Öncelikle bu molekülü diğerlerinden ayıran en önemli özelliği beynimizdeki ödül-ceza denkleminde büyük bir rol oynamasıdır. Pek çok kişi beyindeki bu denklemi bilir. Hoşlandığımız bir durum içinde
-
11 Ara3 dakikada okunur
3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ
Her yıl 3 Aralık, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Engelliler Günü” olarak kutlanır. Bu özel gün, sadece engelli bireyleri anmak ya da onlara yönelik farkındalık yaratmak için değil, aynı zamanda toplumsal bilinci güçlendirmek, ön yargıları kırmak ve herkes için daha eşit bir yaşam alanı oluşturmak adına önemli bir fırsattır. Engel durumu bulunan bireyin hayatı, bir eksiklik değil; farklı bir yaşam biçimidir. Fakat günümüzde toplumda hâlâ birçok engelli birey; ön yargıla
-
3 Ara2 dakikada okunur
AÇLIK OYUNLARI: HALKIN ŞİDDETLE VE KORKUYLA YÖNETİLDİĞİ BİR DİSTOPYA
Bu seri benim şahsen en sevdiğim seridir. Geçen yaz okuduğumda bana terapi gibi gelmişti.Önce size hikayeyi kısaca özetleyeyim: Hükümet ve mıntıkalar arasında büyük bir savaş olmuştur ve mıntıkalar kaybetmiştir. Hükümet de halka bunu hatırlatmak ve isyan etmelerini önlemek, onlardan üstün olduğunu hatırlatmak için her sene her mıntıkadan bir kız ve bir erkeği haraç olarak seçer. Bu on iki mıntıkanın haraçları arenada birbiriyle savaşır ve yirmi dört kişiden yalnızca biri haya
-
30 Kas3 dakikada okunur
DANSIN RİTMİ
Dans, eski çağ medeniyetlerinden beri insan hayatında olan bir faaliyettir. Avrupa’da ortaya çıkan Rönesans ile daha sistematik bir hale gelmiştir. Dansın neden yapıldığı, insana ne gibi yenilikler kattığı konusunda ortaya birçok tez sürebiliriz ancak dansı bir kelimeyle veya bir cümleyle tanımlamak yanlış olur bence. Dans objektif bir kelime değildir, insan dans ederken ne hissediyorsa dansın tanımı odur. Her insan aynı duyguları hissedemeyeceği için dansın birden çok tanımı
-
26 Kas3 dakikada okunur
Geleceğe Işık Tutan Öğretmenlerimiz ile 24 Kasım
Öğretmenler, sadece eğitim veren değil aynı zamanda geleceği şekillendiren bireylerdir. Onlar, çocukların hayallerine rehberlik eder ve topluma değerli bireyler kazandırır. Öğretmenler Günü, onlara teşekkür etme ve minnettarlığımızı dile getirme fırsatıdır. Bugün, yalnızca bir teşekkür günü değil, bu kutsal mesleğin fedakarlıkla örülmüş hikâyelerine bir saygı duruşudur. Bu hikayelerin en dokunaklıları, şehit öğretmenlerimizin yürek sızlatan ancak bir o kadar da onurlu mücad
-
24 Kas2 dakikada okunur
BİR SORGULAMA
Bahardaki tohum, yazın bir çiçek. Bahardaki dal, kışın bir ceset. Geçmişi gözlerimin önüne tüm çıplaklığıyla ve süsüyle, acizliği ve azizliğiyle seriyor. Seni bir yerden tanıyorum. Adınızı öğrenebilir miyim? Farklı bahçelerdeydik, aynı göğün altındaydık, bana beni sevdiğini söylemiştin. Sen misin? Sen bir ceset, ben bir çiçek. Hayır... Sen bir dal, ben bir tohum. Hatırlayamıyorum... Ben mi söylemiştim yoksa seni sevdiğimi? Hatırlayamıyorum... Sen de mi? Beni tanıyor musun? Çi
-
22 Kas1 dakikada okunur
RÜYALARIN YAZARI: Nazlı ERAY
Sunuş: Nazlı Eray (d. 1945) edebiyatımızın özellikle fantezi ve sürrealizm tarzına yeni bir pencere açmış, kıymetli bir yazarıdır. Gerek hayat hikayesi gerek edebi yolculuğuyla bizlere olduğu gibi pek çok insana ilham vermiştir. Ve bu ilhamın insanları etkilemeye devam etmesi adına öznenin kişisel serüvenini bu köşede sizlere aktarmayı denedik. Yazarın Biyografisi: Nazlı Eray, 28 Haziran 1945'te Ankara'da dünyaya gelmiştir. Babası Lütfullah Bey, Türkiye İş Bankası Dış İşleri
-
12 Kas5 dakikada okunur
MUSTAFA KEMAL'İ DÜŞÜNÜYORUM
Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri, Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda, Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri... Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında Destanlar yaratıyor cihanın görmediği Arkasından dağ dağ ordular geliyor Her askeri Mustafa Kemal gibi. Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere. Al bir ata binmiş yalın kılıç Koşuyorlar
-
9 Kas1 dakikada okunur
İSTİKLALE ADANMIŞ BİR ÖMÜR – 10 KASIM
Atatürk ömrünü Türk milletine adamıştır. Türk milletiyle bir bütün olarak istiklal yolunda verdiği mücadele, yurt içinden yurt dışına kadar herkese ilham olmuş ve hayranlık kazandırmıştır. Yıkılan köklü bir imparatorluğun küllerinden Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni büyük imkânsızlıklar içerisinde yaratmıştır. Onu diğer liderlerden ayıran, bir liderden öte ailesinin refahı ve mutluluğu için her şeyi yapan bir baba figürü olmasıdır. O, halkı ezerek güç kazanmayı değil halkıyla bi
-
5 Kas3 dakikada okunur
ATAMA MEKTUP
Ulu Önderime, Sevgili Başöğretmenim. Belki kurtuluşa giden yolda elinize ulaşan zafer mektuplarından değildir ama zaferimiz var Öğretmenim. Sizlerin biz Türk gençliğine emaneti Cumhuriyet yüz yaşındadır. Bir asırdır bizimle beraber olan Cumhuriyet, zorlukların ve karanlıkların içinden doğan güneştir. Sadece bu yüzyıl değil, gelecek yüzyılları aydınlatacak güneşimiz Cumhuriyet. Bugün hala üstümüze parlamaktadır. 100. Senemizin verdiği bu coşkuda içimizde kalan tek burukl
-
29 Eki1 dakikada okunur
ATATÜRK DEVRİMLERİ
Bugün Cumhuriyetin 100. Yılından geriye dönüp baktığımızda ne kadar çok yol kat ettiğini görürüz. Bizi bugünkü konumumuza getiren en etken, geçmişte atılan belirleyici adımlardır. Bu önemli adımlar; yıkılan köklü bir Orta Çağ imparatorluğunun harabelerinden, gelişmiş ve gelişmeye devam eden bir cumhuriyet ülkesi yaratmıştır. Kurtuluş Savaşı büyük zaferlerle kazanıldıktan sonra sıra çöken imparatorluğun küllerinden çağdaş bir ülke yaratmaya gelmiştir. Yıllardır alışagelmiş
-
28 Eki1 dakikada okunur
CUMHURİYET KADINLARIMIZDAN
1) HALİDE EDİB ADIVAR Türk yazar, siyasetçi, akademisyen ve öğretmendir. 1884 yılında İstanbul’da doğdu. İlköğrenimini evde bitirdi, ortaöğrenimine ise Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nde başladı. İlk çevirdiği kitap 1897 yılında yayımlandı. 1901’de mezun oldu ve kendisinin matematik öğretmeni olan Salih Zeki Bey ile evlendi. Eşine Kamus-ı Riyaziyat adlı eserini yazmasında yardımcı oldu, ünlü İngiliz matematikçilerin hayat hikayelerini Türkçeye çevirdi. Bazı Sherlock Holmes hikây
-
27 Eki5 dakikada okunur
HAYDİ HEP BERABER YERYÜZÜNÜN CENNETİ ANADOLU’YU KEŞFEDELİM
Öyle bir kâinatta yaşıyoruz ki gökyüzündeki gezegenlerin sayısı, dünyadaki kumsallarda yer alan tüm kum taneciklerinden daha fazla. Bu büyüklüğü düşünebiliyor musunuz? Gerçi ne kadar düşünmeye çalışsak da aklımız bunu algılamakta zorluk çekiyor. Bize çok büyük gibi gelen dünyamız ise bu azamet içinde bir nokta kadar bile yer işgal etmiyor. Bizler ise bu sonsuzlukta, bu kadar güzel bir gezegende ve bu dönemde dünyaya geldiğimiz için çok şanslıyız. Atalarımızın milyonlarca yıl
-
25 Eki2 dakikada okunur
Sevgili Oyun Arkadaşım,
Senin için endişeleniyoruz. Haberleri duyduk. Her şey yolunda mı? Burnumda tütüyorsun. Sana bir şey olursa ben ne yaparım? Geçen çocukken...
-
7 Eki2 dakikada okunur
ÜMİTKÖY ANADOLU LİSESİ 2025-2026 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIFLAR ADINA AÇILIŞ KONUŞMASI
Sayın müdürüm , değerli öğretmenlerim , kıymetli veliler ve sevgili arkadaşlarım. Bugün yeni bir eğitim öğretim yılına başlamanın...
-
8 Eyl1 dakikada okunur
KENDİ ELLERİYLE KADERİNİ YAZAN MİLLETİN ZAFERİ: 30 AĞUSTOS
Tarih sahnesinde bazı günler vardır ki bir milletin kaderi yeniden yazılır. 30 Ağustos 1922 Türk milleti için işte böyle bir gündür. 30...
-
27 Ağu3 dakikada okunur
KÜLTEPE: ANADOLU’NUN YAZIYLA TANIŞTIĞI YER
İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Kayseri, tarihi dönemlerde doğu-batı, kuzey-güney arasında yapılan ticaretin uğrak noktası olmuştur....
-
21 Ağu5 dakikada okunur
bottom of page

