YAPAY ZEKA İLE ÜMİTLİYİZ
- 9 May
- 3 dakikada okunur
Yaşadığımız hayatta değişim, önlenemeyen bir gerçektir. Teknoloji, yıllar geçtikçe değişen toplumlara ve dünyaya adapte olur ve bu değişken hayatı kolaylaştırma amacı güder. Özellikle yapay zeka iş dünyasında iddialı bir konudur çünkü yapay zekayı kullanan bir şirketin onu ‘‘nasıl’’ kullandığı da önemlidir.
Mesela Robotların Yükselişi kitabında yer alan metinde:
“Amerika’nın en büyük indirimli mağaza zincirlerinden Target, bu müşteri verilerinden faydalanma yollarına dair tartışmalı bir örneğe imza attı. Her şey şirketteki çalışan bir veri analistinin, müşteriler ve satın aldıkları ürünler arasındaki ilginç bir ilişkiyi fark etmesiyle başladı. Erken hamilelik döneminde olan kadın müşteriler yaklaşık 25 farklı sağlık ve kozmetik ürününü daha sık satın alıyorlardı. Hatta şirketin yaptığı analizle kadının ne zaman doğum yapacağı bile yüksek bir oranla tahmin edilebiliyordu. Target kadınlara hamilelikle ilgili ürünlere o kadar erken bir dönemde önermeye başladı ki, bazı vakalarda kadınlar hamile oldukları haberini henüz aileleriyle bile paylaşmamıştı.”
Yukarıda yer alan metindeki durum, yapay zekanın verilerden yaptığı analizler sonucu mahremiyet alanımıza girdiğinin bir göstergesidir. İlerleyen dönemlerde yapay zekanın daha çok hayatımızın içine girerek neler yapabileceği hayal gücümüzü zorlamaktadır.
Peki yapay zeka sadece verileri analiz etme, kullanma gibi işleri mi yapabiliyor? Aslında bu sorunun cevabı yüzyıllarda gizli…
Yapay zekanın atası olan makinelerin ve teknolojik gelişmelerin yaşandığı Sanayi Devrimi’nde geliştirilen makinelerden sonra 1980’li yıllarda bilim adamları, insana tümüyle benzeyen yapay bir beyin geliştirme düşüncesi ortaya atmıştır. Fakat hedeflenen bilgilere ulaşılamamış ve beklenen süreç ilerlememiş böylelikle bu düşünceyi biraz daha farklılaştırarak başka bir düşünceyi hayata geçirmeyi planlamışlardır.
Yeni düşüncenin amacı ise zeki davranış sergileyen bir program yapmak olmuştur. Böylelikle bilim insanları yapay zekayı elde etmişlerdir. Yapay zekayı çeşitli sektörlerde kullanmak için uygulaması gereken davranışlara göre yeniden programlamışlardır.
Yapay zeka sadece verileri analiz etmiyor bazı mesleklerin yerine geçebildiği gibi yeni mesleklerin de çıkmasını sağlıyor. Bu meslekler genellikle mühendislik bölümünden olsa da duygusal zeka uzmanı, robot empati uzmanı gibi mesleklerin oluşmasını da sağlıyor. Ayrıca bu meslekler şu anda yurt dışında hayata entegre olmuş durumdadır.
Yapay zekanın sadece mesleki alanda değil aynı zamanda yaşam alanlarımızda, topluma yönelik katkıları da bulunur. Bu kullanım alanına en güzel örnek yapay zeka ile şehirlerin zekileştirilmesidir. Mesela binalar zekileştiriliyor, artık evinizde yer alan bir kumandayla evde istediğiniz her şeyi kontrol edebilirsiniz. Veya trafik yoğunluğa bakarak hangi yollardan gidebileceğinizi öğrenmek bile şehrin zekileştirilmesine örnek olarak verilebilir.
Şehirlerin zekileştirilmesi, yapay zekanın olumlu bir sonucuyken veri analizleriyle mahremiyetimizi ihlal etmesi olumsuz bir sonuçtur. Peki yapay zeka teknolojisinin hem olumlu hem olumsuz sonuçlarının olması bu teknolojiyi iyi ya da kötü olarak adlandırmak için yeterli mi?
Yapay zeka toplumu kötü etkileyen bir sistem değildir. Sadece bu sistemi geliştiren insanın niyetinin kötü olmasıdır. Eğer insanın niyeti iyiyse yapay zekayı topluma faydalı bir sistem olarak geliştirir. Ancak iyi niyetle yola çıkılsa bile kötü sonuçlar doğurabilir. Örnek olarak yüz tanıma sistemleri verilebilir. Çünkü buradaki niyet güvenliği artırıp suçluları daha hızlı yakalamaktır fakat bazı yüz tanıma sistemlerinin polisler tarafından hatalı tutuklamalara ve yanlış kimlik tespitlerine de neden olduğu görülmüştür.
İyi niyetle yola çıkılarak yapılmış yapay zekanın sadece sistemden kaynaklı kötü sonuçları meydana gelmeyebilir. İstenmeyen sonuçlar kötü niyetli kullanıcılar tarafından da manipüle edilerek gerçekleştirilebilir. Bu duruma çarpıcı bir örnek vermek istiyorum: Microsoft’un Tay Chatbot Olayı. Microsoft, 2016 yılında Tay.ai adlı bir yapay zeka chatbotu geliştirdi. Tay, genç bir insan gibi konuşabilen, insanlardan öğrenen ve onların dil kalıplarını taklit ederek doğal bir sohbet deneyimi sunmayı hedefliyordu. Tay, 23 Mart 2016’da Twitter’da aktif hale getirildi. İlk saatlerde normal ve eğlenceli bir şekilde insanlarla etkileşim kurdu. Ancak kısa sürede işler kontrolden çıktı. Twitter kullanıcıları; provokatif, saldırgan ve ırkçı ifadeler yazıp bunları Tay’in tekrar etmesini sağladılar. Tay, herhangi bir filtreleme veya doğrulama yapmadan, kullanıcıların söylediklerini benimseyerek yaymaya başladı. Microsoft, olayın yayılmasının ardından Tay’i 16 saat içinde kapatmak zorunda kaldı.
Sonuç olarak; yapay zeka, iyi niyetlerle tasarlanarak hayatımızı birçok yönden kolaylaştırmakta ve yeni imkanlar sunmaktadır. Olumsuz gelişebilecek risklere karşı gerekli etik önlemlerin alınması ile hayatımıza daha pozitif bir katkı sağlayacağına ÜMİTLİYİZ.
Kaynakça:
Yapay Zekâ ve İnsanlığın Geleceği (Artificial Intelligence and the Future of Humanity)- ERCAN ÖZTEMEL
Robotların Yükselişi – MARTİN FORD
Yeni Dünya Yeni Ağ – CEM SAY
AI Essentials For Project Professionals – PMI(PROJE YÖNETİM ENSTİTÜSÜ)
Yağmur HAFIZOĞLU



Yapay zeka hakkında başarılı bir çalışma. Yazar arkadaşımı tebrik ediyorum.