14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü
- 25 Oca
- 2 dakikada okunur
İnsanların birçoğu 14 Mayıs’ın Dünya Çiftçiler Günü olduğunu bilmemektedir ve çiftçilerin insanlığın en önemli parçalarından biri olduğunun da farkında değildir. Çiftçilik, bütün insanlığın beslenme ihtiyacını gideren meslek grubudur. Çiftçiler olmasaydı insanların temel ihtiyaçlarından biri olan beslenme yapılamazdı ve insanlık sona ererdi. Çiftçiler yediğimiz ekmeğin ham maddesi buğdaydan, giydiğimiz kıyafetlerin üretiminde kullanılan pamuğa kadar önemli birçok ürünü üretirler. Günümüzde dünyadaki insanların yaklaşık %18’i tarım sektöründe çalışmaktadır ve dünya ekonomisinin %4’ünü tarım sektörü oluşturur.
Tarımın tarihi 10000 yıl öncesine kadar dayanır ve tarım zamanla gelişmiştir. Tarımın keşfi ile insanlığın yaşam tarzı da değişmiştir. İlk zamanlarda insan gücüne dayanan tarım daha sonra zamanla makine gücüne dayanmıştır fakat halen bazı az gelişmiş ülkelerde insan gücü daha baskındır. Tarımdaki makineleşmeye rağmen çiftçiler hala işlerine çok fazla emek vermektedirler. Sabah erken saatte kalkıp havanın sıcak, güneşli, soğuk veya karlı olması fark etmeksizin tarlalarına giderler; uzun saatler boyunca çapalama, tohum ekme, gübreleme gibi oldukça uğraştırıcı ve emek gerektiren işler yaparlar. Bunun haricinde tarlalarında kullandıkları ekipmanlarına düzenli olarak bakım yapmak ve tamir etmekle uğraşırlar. Bunlar da yetmezmiş gibi tarlalarından hasat ettikleri ürünleri satmak için alıcı bulmaya ve iyi bir fiyata satmaya çalışırlar. Ekmeğin üretimi çiftçilerin verdiği emeğin en çarpıcı örneklerindendir. Ekmeğin ham maddesi buğdaydır. Buğdayın üretimi için öncelikle ekilecek tarlayı otlardan temizlemek ve toprağı havalandırmak için tarlayı çapalamak gereklidir. Bu işte çiftçilerin yaptığı zorlu işlerden biridir. Ortalama büyüklükte bir tarlayı traktör yardımıyla çapalamak saatler sürer. Çapalamadan sonra tohumları ekmek gerekmektedir ve çiftçiler ekecek tohumları uygun fiyata bulabilmek için birçok tohumcu gezerler. Tohumları satın aldıktan sonra traktör yardımıyla ekime başlarlar ve bu işlem de saatler süren bir işlemdir. Bunlarda yetmezmiş gibi tarlanın verimi arttırmak, hastalık ve böceklere karşı savaşmak için gübre ve ilaç gibi şeyler alırlar ve bunlarda yüksek ücretler tutabilir. Bunlardan sonra ise hasat etmek için biçerdöverler ve birçok traktör kullanırlar. Bunların ihtiyaç duyduğu yakıt, bakım ve yedek parçalar da yüksek fiyat tutan ürünler arasındadır. Son olarak elde ettikleri buğdayları satmak için birçok alıcı ile görüşürler Bu görüşmeler sonucunda kar mı yoksa zarar mı edeceklerini öğrenirler. Bazen ürünlerin bir kısmı ya da hepsi ellerinde kalabilir bu da çok büyük zararlar edecekleri anlamına gelir. Kısacası çiftçiler bizim gözümüzde üretimi çok basit gibi gözüken ürünleri üretmek için çokça emek harcarlar ve bazen bunun karşılığını almakta zorlanabilirler.
Ülkemizde de çiftçilik zor bir meslektir. Ülkemizin nüfusunun %16’sı tarım sektöründe çalışmaktadır ve bu çiftçiler tarıma çok fazla emek vermektedirler. Ne yazık ki son yıllarda çiftçilerimiz çeşitli sıkıntılar çekmektedirler. Bu sıkıntıların başlıca sebepleri artan yakıt, parça, tohum, gübre, bakım fiyatları ve ürünlerini çiftçinin zarar edeceği fiyatlara satmak hatta bazen ürünlerini satamamaktır. Yine de çiftçilerimiz bunca sıkıntıya rağmen bizim kullanacağımız ürünleri üretmek için çokça emek vermektedirler. Bu yüzden bizler çiftçilerin değerini anlamalıyız.
Son olarak Atatürk’ün de dediği gibi ‘’ Milli ekonominin temeli ziraattir.’’ sözünü belirtip bütün çiftçilerimizin 14 Mayıs Çiftçiler Gününü kutlarım.
Aren ŞENER
KAYNAKÇA:
RAKAMLARLA DÜNYA TARIMI - İzmir Ticaret Borsası Ar-Ge Müdürlüğü Nisan 2014
Atatürk’ten İnsanlığa Yol Gösteren Sözler - TRUVA YAYINLARI - Ocak 2005



Yorumlar