Sevgili Oyun Arkadaşım,
- 7 Eki
- 2 dakikada okunur
Senin için endişeleniyoruz. Haberleri duyduk. Her şey yolunda mı? Burnumda tütüyorsun. Sana bir şey olursa ben ne yaparım? Geçen çocukken bindiğimiz gondola tekrar gittim. Eski günlerimizi hatırladım. O zamanlar çok küçüktük. Ailenle Türkiye’ye tatile gelmiştiniz, hatırlıyor musun? Senle beraber nereleri gezmiştik? Evdeki fotoğraf albümümüze bakarken Kale’de çekilmiş bir fotoğrafımızı buldum. Aklıma yine sen geldin. En sevdiğin yemek döner idi, keşke burada olsan da yesek, tekrardan yüzümüz gülse…
Her yeni gelen haberle sarsılıyoruz, duyduklarımıza inanamıyoruz. Hayvanlar bile kendi ırkına bu kadar gaddarca davranmazken, onlardan daha medeni olması gereken insanoğlu nasıl sınıfta kalabilir diye hayret ediyoruz. Canım oyun arkadaşım, senin yerin bombaların arası değil, sen en iyilere layıksın. Sen de benim gibi bir çocuksun, koşup oynamalısın. Her etkinliğimde her gezimde eski günlerimizi hatırlıyorum ve sorguluyorum. İnsanın içinde-saklı bir yerlerde de olsa- bir tutam bile mi merhamet, vicdan, sevgi, iyilik olmaz? Lütfen sana bir şey olmasın, kendine çok dikkat et oyun arkadaşım. Eski günlerimizdeki gibi buluşalım bir gün, hayalini kurduğumuz gibi olsun her şey. Hatta bu sefer ben yanına geleyim, Filistin’e. Koşup oynayalım. Etrafımızı okula giden, ailelerine sarılan şen çocukların kahkahaları doldursun. Her tarafta ağlayan, korkulu yakarışlar değil; sevgi dolu, hoş muhabbetler olsun.
Tüm insanlığa soruyorum; oğlunuz veya kızınızın bedeni bombalar altında parçalansa, aileniz öldürülse, özgürlüğünüz, eğitim hakkınız, beslenme hakkınız, barınma hakkınız, YAŞAMA HAKKINIZ elinizden alınsa ne hissedersiniz?
Sağda solda aranıyorsunuz. Yaşınız dokuz, cesetlere bakıyorsunuz aileniz orada mı diye… Kalbiniz çarpıyor, terliyorsunuz. En büyük korkunuz ailenizi o cesetlerin arasında görmek, hatta belki de öldüler ve cesetlerine bile ulaşamayacaksınız… Annenizin o tatlı sesini, ona sarılışınızı bir daha hissedemeyeceksiniz. Kardeşinizin tebessüm eden simasını kanlar içinde göreceksiniz. Babanızla yaşadığınız onca anıyı onun uzuvsuz cesedinin önünde yâd edeceksiniz.
İNSANLIĞINIZ BU KADAR MI?
Herkesin polisi kendi vicdanıdır. Eğer polisler olmazsa kargaşa ve zulüm hâkim olur. Sizin polisiniz yok mu? Siz hiçbir çocuk, hiçbir hayvan, hiçbir ağaç, HİÇBİR CANLI sevmediniz mi? İçiniz hiç sevgiyle gıdıklanmadı mı? Siz insanlara bunları yapma hakkını nereden buluyorsunuz?
SİZ HİÇ İNSANLIĞINIZI AYAKLAR ALTINA ALIRKEN UTANMIYOR MUSUNUZ?
Ah be oyun arkadaşım! Her gece rüyamda özgürlüğü, koşup oynadığımızı görüyorum. Elbet bir gün gerçek olacak. Elbet bir gün insanlık kazanacak, elbet bir gün üzgün çocuk kalmayacak!
Gülümsemen hep daim olsun oyun arkadaşım, sevgilerimle özgür bir Filistin’de görüşmek üzere…
Oğuzhan Emir SARIKAYA



Yorumlar